Evreni Bizde Nasıl Görüyorum?

Evreni Bizde Nasıl Görüyorum?

Şimdi bir düşünelim! Evrenin merkeziyiz (ki bütün evrendeki her nokta öyle). Etrafımızda gezegenler, galaksiler, yıldızlar var (bazı yıldızların tek kalıp en çok ışığı vermesi beni çok etkiler). Boşluktayız ve etrafımızda sürekli bir genişleme mevcut.
Evren ile kendi hayatımızı anlatalım. Tek kaldığımızda ve en çok sıkıştığımızda, en verimli işleri ortaya çıkarırız. Evrenin sürekli genişlemesi gibi, her geçen günde genişleyen deneyimlerle ve aldığımız bilgilerle beynimizdeki bağlantılar artar. Bir çok etkenle iç içe yaşarız ve kimisi bize yıldızdır kimisi karanlıktır. Ne kadar yıldızlara yakın durursak o kadar kendimizi iyi hissederek harekete geçeriz. Kendi merkezimizdeki eksende ne kadar sağlam, istikrarlı ve düzenli bulunuyorsak o kadar evrenin akışındayızdır. Kendi merkezimizde değilsek, bir sistemin içerisinde de değilizdir, kayboluruz ve boşluk bizi yutar. Hepimizin ayrı ayrı özellikleri vardır ve bunu birbirimizi kabul ettiğimizde bir bütüne dönüştürebiliriz. Kimse kimsenin kendi alanına giremez, doğanın yasasına aykırıdır ve sistem onu şiddetle dışarı atar. İlla bir uydumuz olacaksa, yıldızdan beslenip bize ışığı yansıtır yoksa biz de karanlıktayız. O acıtan, çalkalayan, ateşi kaynatan, uçuran veya boğan ne varsa bizim yapımızı ortaya çıkarır. Hatasız varlığımızı göremezdik. Adalar, dağlar, kıtalar nasıl birbirinden ayrılarak şekillendiyse, biz de kendimizi tanıyıp duygularımızı yerine koyarak şekilleniriz. Kozmik ufuk sınırlıdır ve bizim de olayları algılamamızda sınırlar vardır. Konuya ve konuma göre ufkumuz daralabilir veya artabilir. Başka birisinin baktığı yerden ise, biz göremeyiz.
“Evren Avucunda” kitabını okurken gezegenler, sistemler, galaksiler ve evren içinde kendimizi gördüm. Ve sonra kendimizi nasıl gördüğümü anlattım.
Son Yazılar