Duygularla meydana gelen bir dünya vardır.
Sessizlik gökyüzüyken;gözyaşlarının yağmur olması vardır.
Kızgınlık ateşken;kırgınlığın külleri vardır.
Yaz güneşi olup kavuran çöllerde aşk vardır.
Tam ortada,bitmek bilmeyen yaz olan sevda vardır.
Aynı tozları taşıması gibi kalp fısıltılarının rüzgarı vardır.
Tatlı tatlı insanı hoş eden meltem,sevgi vardır.
Işıl ışıl yıldızlar olup çevrelenen heyecan vardır.
Gecelerinin ışığı ay olan dua vardır.
Duygu dünyasını yeşerten çocuk sesleri vardır.
Mutlulukla açan çiçekler,gülerken uçan kuşlar vardır.

Hele hele,de bende öyle bir sen vardır ki;
Sensizlikte kızgınlığıyla bırakan küller.
Ilık ılık meltemler eserken yanında,ayrılığın çöller.
Yanında kuşlar uçarken açıyor çiçekler.
Yıldızlar fikrinle ışıldarken;aramızda rüzgar vardır.
Seninle ayın çıktığı gecelerde,sessiz yaz yağmurları vardır.

Peki merak nedir,bir mikrop ya da bakteri mi?
Hasta eden anlamak isterken senin beni ne kadar sevdiğini?
Her kadın sevdiğinin ne kadar sevdiğini merak etmez mi?
Sanki çoğunluk kadındır fazla seven sevdiğini?
Bir bedenden annelik üstlenip verirken aşk meyvelerini,
Aynı sepetin içini dışını süslerken bitirir ömür sermayesini.
Çok sevmiş midir onu aşkı ve aşk meyveleri?
Aşkıyla olgunluğa erişmişler midir her biri?
İşte bir kadının yanında duran bir kaç sorgu sual eşliği.