Ayrımcılık konusu nasıl başladı

Ayrımcılık konusu nasıl başladı

Amerika Birleşik Devletleri’nde ırk ayrımına dikkat çeken olayın ardından, ayrımcılık konusu gündeme gelmiştir.

Minnieapolis’te, beyaz ırktan bir polisin şiddetine maruz kalan siyahi bir gencin, George Floyd’un hayatını kaybetmesi, tüm ülkede zincirleme protestolara yol açmıştır. Bu olayla birlikte, ABD’de ırk ayrımcı politikalara ilişkin bilgiler daha görünür hale gelmiştir ve isyanlar sürmektedir.

Ayrımcılık; belli insan öbeklerinin ayrımlaşmasını bilinçli bir biçimde gerçekleştirmeyi amaçlayan bir yöneltinin benimsenmesidir.(TDK)

Dünyada; vatansız azınlık olma, cinsiyet eşitsizliği, insana yakışır iş eksikliği, cinsel yönelim, yaş, din-inanç tercihi, etnik köken, mültecilik, engellilik, ırk, eğitim seviyesi ve sosyo-ekonomik düzey gibi nedenlerle ayrımcılık yapılmaktadır.

Hak temelli eşitliğin içselleştirilmesi ve toplumdaki ayrımcılıkla mücadelenin sürdürebilir olmasına katkı sağlamak gerekmektedir.

Empati gücünün yükselmesi, ayrımcılık düzeyini düşürecektir.

Franz Kafka, empati yeteneğini “Dönüşüm” kitabına aktarırken okuyucuya da bu yeteneği kazandırmaktadır.

Kafka “Dönüşüm” kitabında, aile geçimini iyi koşullarda sağlayan bir gencin dev bir böceğe dönüşmesiyle aile içi konumundaki değişimi anlatmaktadır.

Gencin böcek yaşantısının başlamasından sonra; odası ardiyeye çevrilir ve odanın temizliğine özen gösterilmez. Yeni düzende, kirli bir odada üzerine kapı kapatılır ve yiyeceklerinin takibi bırakılır. Genç, böcek haliyle zayıflar ve ölür.

İnsanın yaşam enerjisini destekleyen, topluma aidiyet hissidir. Toplumdan dışlanan bir bireye dönüşmek, hayatı çok yönlü olumsuzluklarla etkileyecektir.

Şair Edip Cansever ne güzel söylemiştir: “Biz aykırıya, ayrıntıya, ayrıksıya, azınlığa tutkunuz”.

Farklılıklara tutkunluk geliştiremesek bile, hepimizin birbirini saygıyla olduğu gibi kabul etmesini dilerim…

Melike TOPUK – Ayrımcılık konusu nasıl başladı? (gazetebursa.com.tr)