Bir Genç Kızın Hatıra Defteri 1

Bir Genç Kızın Hatıra Defteri 1

"Sevgili Günlüğüm,

Bugün günlerden Cumartesi.Yani hafta sonunu muştulayan,Cuma gününün ertesi gün.Biz öğrenciler hafta içi günlerden en fazla Cuma gününü severiz.Tatili bütün hücrelerimizle hissettiğimiz günümüz tabiki Cumartesi.

Bu sabah,duygularım gözlerimi açarken dalgalanmaya başlamıştı.Cuma akşamının dizisi olan "Kiralık Aşk" dizisinin etkisi hala üzerimdeyken uyanmıştım.Dizinin başrollerini Barış Arduç ve Elçin Sangu paylaşıyor.Karakterlerin isimleri Ömer ve Defne.Bu bölümde onlar,herkesten uzakta ve hiç kimseyi düşünmeden aşklarını yaşamışlardı.

Dizideki konu gibi aşkımızı biz mi seçeriz yoksa o mu bizi seçer?Aşk beni seçmiş fakat aşkı yaşamayı kim seçmeli?Kalbimdeki hızlı ritmin,sevgi sesi olduğu besbelli.Nasıl oluyor da iç dünyama kocaman sevgi sığabiliyor?Bu kocaman sevginin tek belirtisi,kalp ritmimin göğüs kafesimi kaldırıp indirmesi nasıl kalabiliyor?Başka nasıl bir belirti göstermeliydi ki bedenim?Bir bakışa gizlesem sevgimi,gizli kalacak mı?Sadece "seni seviyorum" desem,kelimeler can bulacak belki ama sevgim can bulacak mı?

Aşk,damarlarımdaki kan akışını zorlarken hareketlenmiştim.Yüzümü yıkadığım gibi karnımı doyurmak için mutfağa geçmiştim."Günaydın" kelimesini gayet nazikçe ve hanım hanımcık kullanmıştım.Kahvaltı sırasında nezaket kurallarına uyan evin masum küçük kızıydım.Anneciğim bulaşıkları yıkarken ödevlerimi sırasıyla bitirivermiştim.Ailemden başka birini bu kadar çok sevmek,aileme karşı beni suçlu hissettiriyor.Suçluluk psikolojisiyle sevmekten başka herşeyi doğru yapmak istiyorum.

Öğle saatlerinde,annemin isteğiyle çarşıdan evimizin ihtiyaçlarını almak için yola koyulmuştum.Her geçtiğim yol,eğer iç sesimi duyduysa "seni özlüyorum" kelimelerini işitmiştir.Yollar şahidim olup benim sevgimin can bulmasına katkıda bulunabilirler mi?Keşke bana sevda öykümde,yollar dostluk yapsa.Gökyüzü de destek olsa ve her yağmur damlasıyla kalbimin ağladığını anlatsa.

Düşüncelerimin arkadaşlığında yolun sonuna gelmiştim ve çarşıdaydım.Çarşı çok kalabalıktı.Aklım,kalbimin yol haritasını çizerken kalabalığın ortasında kalakalmıştım.Hemen alacaklarımın listesini sıralamaya çalışmıştım.Neyse ki,listemi hatırlamıştım.Annem,kapı önü paspası ve bir adet kırılanın yerine sürahi almamı istemişti.Kız kardeşime de iki adet atlet ve yırtılan terliğimizin yerine de terlik almalıydım.

Cebimdeki paramı hesap edip alış verişime başlamıştım.Bir kaç mağazaya göz atarak uygun ve güzel olan parçaları seçmiştim.Alış veriş yaparken kararlıyımdır.Mesela sürahi alırken orta boy,tutma yerinin geniş,şeffaf cam ve ücretinin makul olmasına dikkat etmiştim.

Kollarıma ağırlık yapan poşetler,kalbimde taşıdığım yükten hafifti.İnsanın tek bir dünyası varken dört mevsim,sırasını beklemeliydi.Birden bire kararmamalıydı gökyüzüm.Karartmamalıydı,dünyamı sessiz sevdam.Sevmek her şartta ve koşulda ulvi bir mutluluk ve haz olmalıydı.

Dönüş yolunda,"Hayır,olamaz" diyordum kendi kendime.Ellerim bu kadar doluyken nasıl bakacaktım telefonuma?"Acaba bana mesaj atar mı" diye devam ediyordu kendi kendimle konuşmam.

Çok şükür ki,almam gerekenlere konsantrasyonumu bozmadan ve vakitlice çarşıdan ayrılmıştım.Eve dönerken kız kardeşimin atletindeki iplerde,kalp olmasının onun yüzünü güldüreceğini biliyordum.Kardeşimin gözleri,sevindiğinde koyu maviye döner.Nitekim atletlerini eline aldığı gibi koyu mavi gözleriyle gülümsemişti.Bembeyaz dişleri de ortaya çıkmıştı.Bir kaç sene önce değişip yenilenmiş dişleriyle,kardeşimin büyüme evrelerini hatırlamıştım.

Annem "Kızım,hoşgeldin" demişti.Annemin karşılama sesiyle birlikte,muhabbetimin ilk kelimeleri ağzımdan çıkmıştı bile.Heyecanla,neyi nerden ve kaça aldığımı anlatmıştım.Poşetlerden ürünleri çıkarırken tek tek fiyat küpürlerini de koparmıştım.

Ardından,biraz dinlenmek için odama çekildim.Yatağıma uzandım ve hayallerim göz kapaklarımda.Evim,dağın eteklerinde çiçekler açmış yeşillik bir alanda.Mevsim hep ilkbahar.Dağlardan güç buluyorum,bizi koruyup kolluyorlar gibi.Odalar ve mutfak gün ışığını alıyor.Gitgide duygularımın yalnızlığı,iliklerime işledi.

Halbuki bir özel mesajla yüzümün güleceği geleceğim hazır.Hayatımın gizli hakimi,tutkulu platonik aşkım..O nerde,ne yapıyor,kiminle?Onu ne kadar da çok merak ediyorum.

Arkadaşlarımla akşama kafeye gideceğiz.Anneciğimin gönlünü yaptım.Bizim Hülya'yı arayıp ne giyeceğini sorayım.Bende buz mavisi kotumla beyaz gömleğimi giyebilirim.Bu kombinime beyaz üzerine kahverengi çizgili bir kemer ve ayakkabı kullanmam müthiş olur.Kahverengi ve biraz büyükçe bir çantayla da kıyafetim tamamlanır.

Bizim kızlarla buluşmadan önce film izlemeye vaktim de var.Önce aramızda bahsi geçen 3 Idots filmi hakkında bilgi edineyim.Vikipedia:"3 Idiots 2009 yapımı bir Bollywood filmidir. Film Hindistan'ın en iyi mühendislik okulundaki üç arkadaşın dostluklarını ve hayatını anlatırken eğitim sistemini eleştirmektedir..".Üniversitedeki arkadaşlık bizimkinden daha farklı olmalı.Şimdi filmi açıp izlemeliyim.

Yarın günlüğümün sayfalarını karıştırıp kaldığım yerden devam edeceğim inşallah.Şimdilik hoşçakal,sevgili günlüğüm.."