Çocuklarımıza Yetişkin Gibi mi Davranıyoruz

Çocuklarımıza Yetişkin Gibi mi Davranıyoruz

Çocuklarımızın her yaşı ayrı özellikler içerir ve ebeveyn tutumlarımız her yaşta farklılık göstermektedir.

Bebeklik döneminde çocuklarımıza yeterli ilgiyi ve sevgiyi verebiliyoruz çünkü 0-2 yaş arasında bize ihtiyaçları vardır. 2-6 yaş arası ilk çocukluk döneminde, onların yarım cümleli ilk konuşmaları ve okula yeni başlamaları ile onlara ilgimizi devam ettirebiliyoruz.

Orta çocukluk döneminde 7-12 yaş arasında, çocuklarımız kendi ihtiyaçlarını giderebilmektedir. Okul yaşamları belli bir standarda girmekte ve yetişkin düzeyinde 5-6 kelimelik cümlelerle iletişim kurabilmektedirler.

Bu dönemde onlara kendi düşünce ve davranış şeklimizin beklentisinde hareket edebiliyoruz.

Çocuklarımıza her dönemde birey oldukları bilinciyle davranmalıyız fakat orta çocukluk döneminde onların daha çocukluk döneminde bulunduklarını unutmamalıyız. Çocukluk çağında bizim gibi düşünemezler veya bizim kendi hayatımızdaki karar verme biçimimiz onlara uygun değildir.

Gelişimsel özelliklerine göz attığımızda onları daha iyi anlayabiliriz. Orta çocukluk döneminde çocuklarımızın gelişim özellikleri aşağıdaki gibidir:

  • Her yıl 5-7.5 kilo almakta ve 2.5-3 cm uzamaktadırlar.
  • İskelet kas sistemi ve beden organlarının büyümesi nedeniyle kilo almaktadırlar.
  • Bu dönem sonu ergenlik dönemidir.
  • Bilişsel somut işlemler döneminde yer almaktadırlar.
  • Sınıflama, sıralama ve gruplandırma gibi becerileri göstermektedirler.
  • Dikkat süreleri uzamaktadır.
  • Bellekte bilgiyi daha çok tutabilmektedirler.
  • Ahlaki gelişim açısından yavaş yavaş özerk ahlak anlayışına yönelmektedirler.
  • Akademik başarı önemli bir gelişimsel görev olmaktadır.
  • Başarı duygusu yaşamak için gelişimsel güdülenmişlerdir.
  • Başarı duygusu yaşanmadığında aşağılık duygusu ortaya çıkmaktadır.
  • Anne-baba ile kurulan ilişki ağına arkadaşlar da eklenmektedir.
  • Anne ve babanın çocuklarını akademik ve sosyal açıdan izlemeleri, çocukların gelişimi için çok önemlidir (Eryılmaz, 2016).

İnsanın her gelişim evresine ait özelliklerini ve mutluluk stratejilerini Prof.Dr.Ali Eryılmaz “Mutluluğun Başucu Kitabı”nda bulabiliriz.

Bu dönemde anne-babaların çocuklarıyla kurduğu ilişki kalitesi ve onlara destek olarak ihtiyaçlarını karşılamaları çocuklarımızın mutlu olmalarını sağlamaktadır.

Orta çocukluk döneminde anne-babalar hala önemlidir ve izleyici konumundadır. Ödevleri, arkadaş ilişkileri ve okul yaşamına uyumları gibi konuları izlemek durumundadır.

Onları izlerken kurulan iletişimde nasıl cümleler ve hangi uygulamayı tercih ettiğimiz büyük önem kazanmaktadır.

Çocuklarımız duyduğunu değil, gördüğünü öğrenip uygulamaktadır. Onlar için “eylem”, “söz”den çok daha etkilidir (Yavuzer, 2016).

Görmek istediğimiz davranışı ebeveyn olarak sergilerken aynı zamanda nasıl cümleler kurmamız gerektiğine de göz atalım.

Örn; Çocuğumuza bir eşyamızı verdiğimizde, onu kaybetmektedir. “Bir daha sana bir eşyamı vermem” yerine “Eşyamı ödünç alabilir ve sonra da geri getirebilirsin veya onu kullanma hakkından vazgeçersin. Sen karar ver”

Örn; Sorumluluk vermek istediğimizde, bu dönemde sofra kaldırmasını isteyebiliriz. “Bugün kahvaltı sofrasını sen kaldırabilir misin” gibi bir soru yöneltebiliriz.

Örn; Onları kendi sorularına cevap vermelerine yönlendirebiliriz. “Baba, yağmur nasıl oluşur” sorusuna vereceğimiz cevap “İlginç bir soru. Sen, bu konuda ne düşünüyorsun” olabilir.

Orta çocukluk döneminde konuşma biçimimize verdiğimiz örneklerin devamını Prof. Dr. Haluk Yavuzer “Çocuk Eğitimi El Kitabı” nda bulabiliriz.

Çocuklarımızın her anını kaliteli ve mutlulukla geçireceğimiz bir ömür diliyorum…

Melike TOPUK – Çocuklarımıza Yetişkin Gibi Mi Davranıyoruz? (gazetebursa.com.tr)