Marketlere koşmak neyi gösterdi

Marketlere koşmak neyi gösterdi

11-12 Nisan günlerini sokağa çıkma yasağı ile geçirdik. Ardından 22.04.2020 tarihi saat 24.00 ile 26.04.2020 tarihi saat 24.00 arasında sokağa çıkma yasağı geldi.

10 Nisan akşamı gece yarısına iki saat kala ilan edilen 2 günlük sokağa çıkma yasağının duyurulmasıyla marketlere koşan insanların paniğini izledik. 22 Nisan günü de aynı panik havasında marketler doldu.

Yazılarımda konu aldığım “kaygı, korku, endişe” duygularının, sokağa çıkma yasağı ile genele yayılan bir görüntü aldığı gözlendi.

Öyle bir panik havası estiki sokaklarda; korona virüs tehlikesi, sosyal mesafe kuralı ve maske kullanımı unutuldu.

Salgın hastalık ile yaşanan ekonomik durum ve sosyal çevre değişikliği ile birlikte geleceğin belirsizliği, hastalık dışında da genele yayılarak endişe duygusunu tetikledi.

İlk vakanın 10 Mart’ta tespit edildiği ülkemizde bugüne dek alınmaya çalışılan önlemlerin ve yapılan özverilerin bir anda büyük bir darbe alması, “endişe” duygusunun, aklın önüne geçerek karar vermedeki etkisini gösterdi.

İnsanın karar verme süreci nasıl işlemektedir?

Karar; bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargıdır (Tdk, 2020).

Karar kuramcıları bireylerin karar verme durumunda olgusal bilgiyi nasıl değerlendirdikleri, onları çözümleme, düzenleme ve yeniden birleştirme sırasında ne gibi stratejiler kullandıkları konusunda bazı açıklamalar getirmişlerdir (Kuzgun, 2014).

Karar verme kuramları; Gelatt karar verme kuramı, Rasyonel karar verme kuramı, Kısıtlı rasyonellik kuramı, Tahmin ve pişmanlık kuramı, Vroom’ un beklenti kuramı, Gati’ nin karar verme kuramı, Oyun kuramı, Janis ve Mann “Çatışma” kuramlarıdır (Narangerel, 2020).

Bu kuramlardan Janis ve Mann karar davranışını; dikkatli, kaçıngan, erteleyici ve panik olarak dörde ayırarak incelemiştir.

Panik karar vermede bireyler; zaman baskısı altında bir sonuçla karşılaştıklarında yoğun stres altında hissetmektedir. Sonunda düşüncesiz davranış gösterme ve acil çözümlere kavuşma eğilimindedir (Narangerel, 2020).

Kendimizi tanıdıkça, karar verme etkenlerini inceledikçe ve insan yapısını anladıkça süreci yönetmekte ve durup düşünmekte daha başarılı olacağımız inancındayım.

Panik, endişe, kaygı, tedirginlik ve korku hissedildiğinde derin bir nefes alıp kendimize düşünme fırsatı tanımalıyız.

Gestalt terapiye göre kaygı; insanların, gelecekteki yapmayı düşündükleri ya da yapılması gerekenlerle ilgili uyum sorunlarından kaynaklanır (Topses&Serin, 2012).

Kaygıyı kabul edip “yapmamız gerekenle düşünce arasında uyuma kavuşma zamanı”nı kendimize vermeliyiz. Böylece doğru kararları daha rahat alabiliriz.

Hepimize sağlıklı, tedbirli, özgür ve mutlu günler diliyorum…

Kaynakça

Narangerel, E. (2020). İş Yükü ve İş Kontrolünün Karar Verme Stilleri Üzerindeki Etkisinde Karar Verme Öz-Yeterliğinin Aracılık Rolü. Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı, Ankara.

https://sozluk.gov.tr

Topses, G., Serin, N. B. (2012) Psikolojik Danışma ve Kişilik Kuramları. Ankara: Nobel Yayıncılık.

Melike TOPUK – Marketlere koşmak neyi gösterdi? (gazetebursa.com.tr)