Mutluluk Hakkı

Mutluluk Hakkı

Kendimizle geldik, kendimizle gidiyoruz. “Ne rüyaymış” demeyi isterdim. Yani kendime yakıştırdığım muhteşem bir rüyayı kendime yaşatmak isterdim. Her sabah kalktığımda, dakikalarca güzel eylemleri tercih edebilecek şansa sahibim. En kötüsü ne biliyor musunuz? İçimizi açan, yüzümüzü güldüren veya hoş kılan tercihlerde bulunmamamız. Bunu bize kim layık görmedi? Şimdi bırakma meditasyonları aklıma geliyor. Onları mı yapsak? Tabi, bu sefer bize iyiliği, hoşluğu ve güzelliği kim layık görmediyse hepsini bırakalım. Onlar bizi aşağı çekmesin, biz onları aşağımızda kılalım. Peki, en mutluluk veren günleri bize kim layık gördü? Ah! Kendi kendimize bunu hak gördük mü?.. Bu bir savaş.. Engellenmeye alışan yavru filler gibiyiz. Büyüdük ve ayağımızdaki zinciri kırabilecek güce sahibiz fakat zincirle yaşamaya alıştık. Bir kere bile deneyemiyoruz, kendi tercihimizle günlerimize hükmetmeyi. İnsanın elinden, kendisine inandırdığınız “mutluluğu hak etmiyorsun” inancıyla özgürce bunu tercih etmesini alabilirsiniz. Sadece bir olumsuz inancımızı kaleme aldım. Kim bilir, daha kaç zincir var ayaklarımızda? Hangimiz özgürüz o zaman?.. Hadi, böyle bitirmeyelim. Niyet edelim: Günlerimi mutlulukla yaşamaya niyet ediyorum. Umarım, şimdi melekelerimiz bu yönde çalışır.
Son Yazılar