Sigara Bağımlılığı ve Depresyon

Sigara Bağımlılığı ve Depresyon

Sağlığımıza zarar veren, hayatımıza ve sevdiklerimize erken veda etmemize neden olan ve depresyonun tetikleyicisi sigara kullanımını bırakarak yaşam kalitemizi yükseltebiliriz.

Sigara bağımlılığının bir hastalık olduğu, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilmiştir. 

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) açıklamalarına göre; 4 milyon kişi sigaranın neden olduğu hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Bu rakamın, 2030 yılında 10 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Resmi olarak tütün kullanmanın zararlı olabileceği görüşünü; ilk kez Stanhope ve arkadaşları, 1964 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ nde yayınlanan Surgeon General raporunda açıklamışlardır.

Bugünkü oranla sigara içme devamlılığı halinde, önümüzdeki 30 yıl içerinde sigara nedenli ölümlerin; tüberküloz, anne ölümleri, trafik kazaları, kazanılmış immün yetmezlik sendromu [AIDS], intihar ve cinayetlere bağlı ölümlerin toplamını geçeceği öngörülmektedir.

2016 yılında Sigara Bırakma Polikliniği’ ne başvuran 2119 kişi üzerinde yapılan araştırma sonucu; sigara bağımlılık düzeyi arttıkça, depresyon düzeylerinin arttığı anlamlı olarak saptanmıştır. Depresyonun, sigara bağımlılığı ile ilişkisi vardır.

Depresyon, Aile Hekimliği’ nde ikinci en sık görülen ruhsal sağlık problemidir.  Türkiye Ruh Sağlığı Profili Çalışması’ nda 12 aylık depresif nöbet yaygınlığı kadınlarda %5,4, erkeklerde %2,3, tüm nüfusta %4 olarak verilmektedir. Epidemiyolojik veriler, herhangi bir yılda kadınların %13’ ü, erkeklerin %8’ inin depresyonda olduğunu göstermektedir. 

Depresyon, iş gücü kaybının yanında intihar riskini de arttıran bireysel ve toplumsal bir sağlık problemidir.

Klinik depresyonun temel niteliği hoş olmayan duygudurum, ilgi ve zevk azlığı umutsuzluk ve karamsarlıktır. Uyku bozukluğu depresyonun çok sık karşılaşılan bir belirtisidir.

Depresif hastalar, derin bir üzüntü yaşarlar. Gelecekleri ve yaşadıkları ile ilgili olarak hep kötümser düşünürler. Genel olarak ilgileri azalır ve etkinliklerden zevk alamazlar. Enerji düzeyleri azalır ve günlük aktiviteleri bile yapmakta güçlük çekerler.

Umutsuzluk, kötümserlik, benlik saygısında düşme ve suçluluk duyguları; intihar düşüncesini ve eylemlerini uyarır. Düşünce içeriğinde geçmiş olaylar, önemli yer tutar. Yoğun anksiyete (bunaltı, kaygı) belirtilerinin, depresyon olgularında intihar girişimleri için belirleyici bir etken olduğu ileri sürülmektedir. İntihar düşünceleri ve girişimleri depresyonun önemli belirtilerindendir.

Bugün, “sigarayı bırakıyorum” diyerek kararlılığımızı gösterdiğimiz gün olsun. Depresyonu tetikleyen ve diğer hastalıklar ile hayatımızı sonlandıran sigaraya veda edelim.

Sigara içme alışkanlığımızın yerini alacak, yeni bir uğraş edinelim. Düzenli olarak günde, 20-30 dakikalık yürüyüş yapalım.

Etrafımızda bulunan sigara ve aksesuarlarını uzaklaştıralım. Birkaç hafta süren “Yoksunluk Belirtileri” geçene kadar irademize hakim olalım.

Sigarayı hatırlatan, kahve içme zevkimize ara verelim. Sigarayı bıraktıktan sonra, tercih etmeye başlayacağımız şekerli gıdalar yerine, sağlıklı beslenmemize dikkat edelim.

İnat edelim ve ısrarımızı sürdürelim. Bugün, yeni ve sağlıklı bir gün olsun.

Hepimize sevdiklerimizle birlikte, uzun ve sağlıklı yaşadığımız bir hayat dilerim…

http://mobil.bursasokakgazetesi.com.tr/yazarlar/melike-topuk-/sigara-bagimligi-ve-insan-/212/