Şimdi ve Burada

Şimdi ve Burada

Benliğimiz ve bedenimiz hangi zamana ait?.. Geçmişi anlatırken ve geleceği planlarken içinde bulunduğumuz “an”ı kaçırıyoruz.

Peki ne yapmalıyız?

Yaşam sürecimizi “şimdi ve burada” parolasıyla düzenleyelim. Hemen başlayalım. Şimdi nerede bu yazıyı okuyorsak mutlu olalım lütfen.

Zor mu? Bizi başkaları üzüyor mu?

Farklı bir soruyla devam edelim: Kendimizi mutlu ediyor muyuz?

Sorgulama bize döndü…

Belki günlük rutin programlarımızı sıkıcı buluyoruz… Belki çalışma hayatımız ağır geliyordur… Sağlığımız problemlidir. Özel ilişkimizde ruhi ayrılık yaşıyor da olabiliriz. Aile fertleriyle fikir çatışmamızdan rahatsızlık da duyuyoruzdur.

Yani mutluluğun zorluğuna ikna olduk.

Bu yazıyı okuyabiliyorsak kalbimiz atıyor ve beynimiz fikir üretiyor demektir. Modern felsefenin kurucusu Descartes der ki: “Düşünüyorum öyleyse varım.”. Demek ki bize gereken malzeme elimizde.

Sihirli değneğimden tılsım gönderiyorum: Zihinlerimiz aydınlanıyor ve kutsal sevgiyle doluyoruz. Kutsal duygumuz, damarlarımızda gezerken vücudumuza huzur dağıtıyor. Aydınlık, başımızdan uzuvlarımıza yayılıyor. Gereken mesajları kullanıyoruz: “Ben değerliyim”, “Kendimi seviyorum” ve “Mutluluğu hak ediyorum”.

Fark ettik mi? Bilincimizin odaklandığı düşünceler, kaderlerimizin iksiri.

Pozitifliğimizi “şimdi ve burada” aktifleştirelim. Böylece kendimizle mutluluğu yakalayacağız. Zaten biz mutluysak insanlarla da mutluyuzdur.

En İyi Dost ve Sevgili Yine İnsanın Kendisidir.