Aşkının içimde varlığıyla,Bedenim şefkat kucağım.Yüce Merhametinin sarmasıyla,Yürüyebilirim adım adım. Durdum ve "ben neyim," dedim.Ben,benden gayrı neyim?Gitmedikçe gelen,gelmedikçe gittiğim..Ben,bendeyken Selametini dilerim.
Hangi memleketten gelmiştin sen küçüğüm?.. Dilimizin seslerini zor zahmet çıkarıyordun. Seni anlamak istedim. Bizim kelimelerimize benzer kelimeler yakaladım,çıkardığın seslerden. Anneciğinin
Ab-ı hayat sözler;sanki aynı bülbüllerGibi konarken güllere, yayılır misk-i amber.Hadi!Kokuların götürdüğü ummana dalıver.Sonra doyamayıp,hasretine yanıver. Susma,susma,susma,susma..Dönüşüver,Suyun Sultanına adanana.Lafz-ı Kelam,diline mühürlenen;Oluversin
Bulunduğumuz çağda elimizin altında milyonlarca bilginin bize akmasıyla, kendi varlığımıza içsel bir belirsizlik yaşayabilmekteyiz. Dışsal akan bir nehrin içinde yüzerken
Değersizlik duygusu içerisinde sevilmeyi ve onaylanmayı beklerken zihinde belirlenen olumsuz değer sistemi mutsuzluğu getirebilir. Karşılaştırma, insanların kendisine değer biçmesine odaklanma
Günlük yaşamın içinde belirli bir gelir, meslek, sağlık, barınma, özerkleşme, sosyal çevre veya aile kurma gibi ihtiyaçlar oluşmaktadır. Bu ihtiyaçları
Eşyalara, kıyafetlere, arabalara, evlere veya tatil yerlerine gösterilen ihtimam ile maddesel büyük bir döngünün içinde kayboluyoruz. İnsani özelliklerimizde de azalma
Üniversite öğrencisi olabilmek için çalışmalarını tamamlayan ve sınavın arkasından alacakları puanları hesaplayan öğrencileri, şimdi üniversite ve bölüm seçimleri beklemektedir. Bu
Karşı konulamayan ve kişinin kendisini ilgilendirmediğini düşündüğü dürtüler, yorulana dek devam ederek ve kişiyi büyük bir olayın içinde kendisini hissettirerek
Günlerimizi geçirirken karşımıza bir iş görüşmesi, sınav, yeni biriyle tanışma veya işimizdeki bir proje çıkabilir. Bunun yanında aile yaşantımızda görevlerimiz
