Edep Ya Hu
Benim küçüklüğümde yolculuk yaparken yolun kenarlarında beyaz çiçekleri gösterip isimlerinin edeb çiçeği olduğunu söylemişti, annem. Beyaz edeb çiçeklerinin ortalarında nokta
Benim küçüklüğümde yolculuk yaparken yolun kenarlarında beyaz çiçekleri gösterip isimlerinin edeb çiçeği olduğunu söylemişti, annem. Beyaz edeb çiçeklerinin ortalarında nokta
Kocaman atacağım adımlarım, birbiriyle yarışırcasına koşarken nefesim kesiliyor gibi seviyorum seni. Nefesimin kesildiği anlar, sana yaklaşamıyorum. Her gün, her saat,
Yorgunluğu arkamda bıraktım diyemem. İş arandıkça iş buluyorum kendime. Hani o hakiki, değerli, kıymetli yorgunluklar var ya.. İşte bu yorgunluklara
Çocukların nefeslerini hızlıca vererek döndürdükleri,güler yüzlü rüzgar gülü..Ele alındığında mutluluğu peşinen veriyorsun..Bir gülümsemenin ardından başlıyor,seni döndürme çabaları.Etrafındaki mavi deniz ve
Aslında biz her gün farklı bir "yüz" taşıyoruz.. Kimi zaman kederi örten bir maske oluyor,ufak gülümsemelerimiz..Kimi zaman kahkaha atarken şenleniyor,mimiklerimiz..Hele
Hiç kimsem kalmadı..Gönlüme yarenim,uçmuş evvelden..Bir kocaman boşluğun içini bir başıma doldurmak..Omuzlarım çökük,göz kapaklarım nerdeyse yarıya kadar kapalı.. İlla ki desteksiz
Nasıl karardı bedenler masmavi gök kubbenin altında? Bir hafta içinde eşine kavuşacakken,eşinin yerine gelen ölüm haberiydi.O anda aklına çocuğu gelmedi,evi