Sevmek böyle birşey işte..Hayalinde vardır sevdiğin.Yokluğunda kalbin keşifte.Sevmek böyle birşey işte.. Bir ev ve çiçekler vardır.Kırda gezintiler vardır.Düşlerimin hakimi bir
Özlüyorum ben,beni bulamadıkça bende beni.Derdimi paylaşınca susan erdemimi,Gem vurunca dilime,paylaştığımda açılan yüreğimi,Bir sevgilinin avuçlarında ısınan ellerimi,Canım acıyınca soğuyan bedenimiÖzlüyorum ben,bendeki
İnsan çeşit çeşit duyguların deryasındaDüşüncelerinin,gemisini yüzdürmek isterkenRüzgar sert eserse,kalır dalgalar arasında.Yüzemez insan,güneşin çıkmasını beklerken. Bazen "Evladıma ne yedireceğim?" derken"Ramazan"da,getirilen erzaktır
Hayatın yürüyen sahnelerinde,geçmişte kalan perdeler kapalı.Her açılan yeni perde,sevda ve dostluklara aralı.Bıkmadan,usanmadan umut ve arzulara dayalı,Seyr-ü sefada bedenim, toprakla ve
Yeni bir sayfa açalım mı ömürlerimize? Hayalimizde,bizi mutlu eden gelecek düşleyelim. Mutluluğumuza seslenelim,”Günaydın!” derken her güne. Mutluluğun,sesimizi duyup geleceğine, güvenelim.
Dünya zamanına tadını bıraktıkça faniliğinin, Özlem dünyaya adamıştır kendini. Yazın,yağmuru ve kar tanelerini özlersin. Kışın,çiçekleri ve göğü seyretmeyi özlersin. Sıladayken
Ters yüzün önünde,direnen bahçe!Toprağın kuruysa yeşeremezsin,Gülsende bellidir coğrafyandaki lehçe,Dilinle dal,budak vermez ilişkin. Ben ki eriyip bitmişken benden ötede,Yüzüm yokken kendime
Kuşlar,kanatlarına sakladığı güllerin yapraklarınıHer uçuşlarında nasılda gönlüme bırakıyorlar.Gönlümse açıverir her kuşla kollarınıVe güllerle kendine mutluluğu sarar. İnsan kendine yeter mi
Uzakları yakın kılanla hemhâl isenYakınları uzak kılabilirsin.İyilikle mutlu olmayı biliyor isenKötülere iyilik yapabilirsin. Gecelerin gündüzü var ikenGündüzlerin karanlığını bilebilirsin.Her derde
Hiçliklere adarsın kendini yaşadıkça.Sevinçlerini bırakırsın başkalarına.Dostluktan vazgeçersin,sırların anlatıldıkça.Tertemiz olmayı unutursun,nefsin yaşlandıkça.Hayal kurmazsın,olmadığını anladıkça. Yaş geçtikçe bazı şeylerin yeri değişiyordur.Sevgiden çok
Resimleri sayfa sayfa diziyorum,hergün hayallerime.Ömür defterimi dolduran kalemimi,tutuyorum elimde.Uykuya dalarken kendi çizdiklerime bakıyorum.Sonra da gerçekleri anlıyorum. Safiyane sevginin yerine büyük
Gözler birbirine şua ile dokunur.Değmesin gözlerin gözlerime..Sevginin perteviyle bedenlerimiz ışık olur.Değmesin gözlerin gözlerime.. Yollar,bir adımlık mesafe olur.Göller ve denizler,bizim suyumuz
Bilgiçlik taslıyor noktalar ve virgüller. Galebe çalıyor zamana ünlemler. Hızlıca birikiyor sıra sıra kelimeler. Taptaze duruyor kitabımızda cümleler Ve sayfaları
İnsan yolculuğunda ufacık bulduğumda kendimi,-Asıl vatanımdan tekrarladığım masal gibi-Bir varmış bir yokmuş işliyor yüreğimi. Merak ediyorum asıl bedenimi…Sanatkarın şekil verdiği
Aşık,anlam ararken yakını görmez.Özünden değilse, yüzünden gülmez. Aşığın;dilinde sükût,gönlünde fırtına.Hasreti,adaş olmuş dünya diyarına. Aşık;yaşanan kirli sayfaları çıkardı.Onlarda ne arasın ki
Küçükken bulutlarımız vardı:istediğimiz şekle giren. Gerçekleşen hayal vardı:dünya bizim için yaratıldı dedirten… Gülümseme;bir bisiklet,bir paten,iyi bir not,gelen misafir, Bir çikolata,oyun
Aynı anda çarpan kalplerle,Bir çift olmuş gözlerle,Dünya tuvaline aşk katarsın.Sonra beraber seyre dalarsın. "Biz" ile şelalenin sesiyleGörsel şöleninin içinde hayal
Özlemin tutkusu kusursuzluğa set çekerken, Elimde kalan ve yanımda kalacak olanları aklımda resmederim. Kıyamadıklarıma şefkatle kalbim yumuşarken, “Yar”imden beni vuslata
Aşk,güzeller güzelisin huzurunla.Ask,ömrümün baharısın masumluğunla.Ask,beden yuvamın sobasısın yarimin firakında da.Ask;huzurum,baharım,sıcaklığımsın dünyamda. Dünyam,soğuyor aşksız her nefesimde.Bedenim de soğur mu nefesim bittiğinde?Ya
Şefkat dolu bir kucaktır,istediğin.Sarıldığında sıkıntılarının dindiği.Kim bilir,bir dostundur ya da sevgilinin.Ne istediğin bellidir,şefkattir beklediğin. Herşeyi unutturup huzur bulduğun,Masum sevgiyle dolduğun,Huzur